• Anasayfa
  • Kurumsal
  • Dergiler
  • Kategoriler
    • Sunuş
    • Türkiye’den
    • Görüş
    • Röportaj
    • Köşe Yazısı
    • Kapak
    • Proje
    • Dosya
    • Teknoloji
    • Rota
    • Kurumsal Haber
  • İletişim
  • English

Copyrights © 2020

PropTech’teki Gelişmeler Değerlendirildi

Köşe Yazısı Eki 02, 2020
Bekir Yener Yıldırım

Son yıllarda hemen hemen tüm sektörlerin yaşadığı ve giderek hızlanan dijital dönüşüm, göreceli açıdan konvansiyonel olmasından dolayı gayrimenkul ve inşaat alanında daha geç görülmeye başlanmıştır. Dünyadaki en büyük varlık sınıfı olan gayrimenkul sektöründeki yenilikleri ifade eden “gayrimenkul teknolojileri”, aynı zamanda yeni iş modellerini de temsil etmektedir. Kısaca PropTech olarak adlandırılan gayrimenkul teknolojileri; yapı malzemeleri, inşaat yapım ve izleme süreçleri, taşınmaz alım-satım faaliyet­leri, aracılık, değerleme, mimarlık, mobilite, bakım-onarım, iş yeri yönetimi, lojistik, perakende, binalarda enerji verimliliği, akıllı şehirler ve akıllı binalar gibi gayrimenkulle ilgili birçok konuyu içinde barındırmaktadır. Bunlara kısaca değinecek olursak; inşaatlarda robot işçiler, uzaktan kontrol edilebilen ve yapay zekâ kullanan iş makineleri, 3D yazıcılarla duvar inşa etme, hızlı modüler bina yapma teknikleri, gayrimenkullerin ve yapı malzemelerinin dijital ortamda alınıp satılması ve kira­lanması için pazaryerleri, binaların arttırılmış sanal gerçeklik ile canlandırılabilmesi, tesis ve bina yönetim süreçlerinin yazılım ve yeni teknolojiler kullanılarak yürütülmesi, akıllı binalar ve sensörler ile donuk bir varlık olan taşınmazların veri üreten ve kolay kontrol edilen unsurlara dönüşmesi gibi yıkıcı etkiler yaratan birçok önemli gelişmeyi sıralayabiliriz. Kısaca gayrimenkul, bina ve inşaattan çıkıp teknoloji ile servise dönüşmüştür diyebiliriz.

PropTech’in getirdiği iş fırsatları

PropTech, pazarda yıkıcı etkileri olan gelişmelere sebep olmak­ta, diğer yandan sayısız iş fırsatını beraberinde getirmektedir. İnşaat izlemede insansız hava araçlarının kullanıldığı, baret­lerdeki barcode’lardan işçi güvenliği, yorgunluk ve verimlilik analizlerinin yapıldığı, insansız vinçlerin inşaat demirlerini taşıdığı, tek bir mobil uygulama ile on binlerce odanın enerji, klima, ısı, hava, koku, güvenlik alarmlarının kontrol edilebil­diği, lojistik depolarda yapay zekâ kullanan taşıyıcı robotların çalıştığı, e-ticaret platformlarından binlerce tonluk inşaat malzemelerinin alınabildiği veya binlerce km uzakta boşta bekleyen bir iş makinesinin online kiralanabildiği bir dö­nemden geçiyoruz. Kuşkusuz bu gelişmelerin sonucunda çok kısa bir gelecekte dünya inşaat ve gayrimenkul faaliyetlerinde taşlar yerinden oynayacak, teknoloji daha da kilit önem taşıya­caktır. Bugün birçok ülkede PropTech, gündeme hızlı girmiştir. İngiltere, İskandinavya, İsrail, Almanya, Çin ve Hollanda bu alanda merkez olmak için yoğun şekilde çalışmaktadır. ABD’de Amazon gerek prefabrik akıllı evler üretimi gerekse akıllı ev teknolojileri alanında yoğun yatırımlar yapmaktadır. Micro­soft ve Samsung gibi iki dev, akıllı evler bileşeninde PropTech özelinde güçlerini birleştirme kararı almıştır.

Gerekli yatırımlar yapılarak ekosistem büyütülmelidir

Ülkemizdeki duruma baktığımızda; bugün dünya müteah­hitlik hizmetlerinin önemli bir kısmının Türk şirketlerince yapıldığını görmekteyiz. Yine gayrimenkulle ilgili mimar, inşaat mühendisi, şantiye şefi ve müteahhit girişimcilerimiz gibi küresel tecrübe sahibi yetişmiş önemli bir kaynağımız da mevcuttur. Ancak yukarıda saydığımız inşaat teknoloji­lerindeki gelişmeler, ülkemizin rekabet gücüne darbe indi­rebilecek niteliktedir. Benzer şekilde yapı malzemeleri ve inşaat faaliyetleri, ülkemiz millî gelirine en büyük katkı yapan alanlardandır. Yukarıda özetlediğimiz yeni alım-satım plat­formları, pazaryerleri, yeni uygulamalar ve iş modelleri de millî gelirimiz içindeki bu payı azaltabilecek etkiye sahiptir. Diğer yandan bu teknolojileri uygulamak için kısa bir süre içinde yurt dışına ödenmesi gereken büyük miktarlarda teknik ekipman, yazılım ithalatı veya franchise ücretleri de gerekebi­lecektir. Dolayısıyla gayrimenkuldeki dijital dönüşüm ve yeni iş modelleri gerek ülkemizin ilgili kamu otoriteleri tarafından gerekse özel kesim tarafından dikkatle izlenmeli, bu alanda gerekli yatırımlar yapılarak ekosistem büyütülmelidir. Bu çerçevede ülkemizde de acilen bir PropTech yol haritasının oluşmasını ve ekosistemin gelişmesinin hayati önem taşıdığı kanısındayım. İyi bir planlamayla ülkemizin PropTech’de de önemli bir bölgesel güç olabileceğine inanıyorum.

Next Proptech Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Kurucu ve Yönetici Ortağı Bekir Yener Yıldırım

Paylaş
Facebook Twitter Linkedin Google+
  • Bekir Yener Yıldırım
  • GİGDER
  • Next Proptech
Geri İleri

Yorum Yaz